Aşağıdaki tabloda; TSRSB verilerinden hareket ederek; geçtiğimiz 7 yılda, son çeyrek prim üretimi rakamlarının, yıl sonu toplam prim üretimi rakamlarına oranlarını çıkarttım.
Görünen o ki; bu oran yıllara göre % %25.3 ile %28.4 arasında değişiyor. 2010 yılında ise %27.4 olarak gerçekleşmiş.
Bu oranlara bakıldığında, “üretimin yılın son çeyreğinde yoğunlaştığı” efsanesinin “sektör geneli” için “çok da gerçek olmadığı” ortaya çıkıyor.
2011 yılının ilk 9 aylık prim üretimini baz alarak, son çeyrekte de 2010 ile aynı oranda (%27.4) üretim olacağı öngörüsünde bulunursak;
2011 yıl sonu Türkiye Hayat Dışı Sigorta Prim üretim rakamı tahmini 14.490.064.103 TL olacaktır, diyebilir miyiz?
Zeynep’e katılıyorum, döviz kurlarında son yıllarda yaşanan değişiklikler önemli bir gösterge olabilir.
Ama bence daha da önemlisi yılın son çeyreğinde üretilen primin kaynağına ve sigortalı türüne göre ayrımı.
Belirli bir ölçeğin üzerinde ciro yapan ticari işletmeler, muhasebe yılı kapanış tarihi olarak 31.12’i alırken sigorta satın almalarını da bu döneme bırakabiliyorlar.
Bunun benzer örnekleri 01.120’u referans alan Avrupa pazarlarında da var. Hatta line bazında özel tarihler olduğunu görmek bile mümkün çünkü denizcilik sektöründe de P&I plasmanlarının büyük bir kısmı Şubat ayında yenileniyor.
Kısacası prim üretiminde ilk 10 sıradaki şirketlerin portföylerine baktığımızda ve tabi daha çok kurumsal risklere konsantre olan brokerlerin plasmanlarımıza baktığımızda son çeyreğin aslında kurumsal / ticari riskler açısından yoğunluk yaşatan bir dönem olduğunu görebiliriz.
Sevgiler, Gökçen
iyi bir tahmin .. fakat prim üretimini etkileyecek ve olası ihtimal yan etkenleride düşünmek gerekli
Tahmin yapabilmek için döviz kurlarındaki değişimin de incelenmesi gerektiğini düşünüyorum. 2009 vs 2010 USD ve EUR paritelerinde sadece (+/-)5% değişim varken 2010 vs 2011’deki değişim (özellikle 3.çeyrekten itibaren) %20 ile daha kayda değer bir fark yaratacaktır. Bu çerçevede baktığımızda, şirketlerin stratejilerini ve/veya yıl sonu hedeflerini bir kenara bırakalım – standart bir rekabet ortamında yıl sonu üretiminin biraz daha yüksek olma ihtimali olabilir..