Hedef: Sektörde İlk Sıralarda Yer Almak

Göreve yeni atanan  şirket yöneticileri kendilerine ve şirketlerine hedef belirlemekle işe başlarlar. Bu hedef hem büyüme hem de karlılık yönünde mesajlar taşır.

Genelde de alışıla-gelmiş bir lisan ile belirli bir dönem içerisinde; sektörde ilk 5 ve/veya ilk 10 şirket içerisinde yer almayı, Şirkete hedef olarak belirlerler.

Öte yandan, başta sermayedar ve diğer paydaşlar şirketten kar da beklerler.

Yani hem hızla Pazar payı elde edilmeli, hem de karlı olarak bu gelişme sürdürülmelidir.

Hayat Dışı Sigorta Sektörü Haziran 2011 prim toplamı 7.060.644.575.- TL oldu. Bu üretimin toplam 4.300.653.786.-TL’lık kısmı yani yaklaşık %60 ı ise Sağlık, Kasko ve Trafik üretimlerinden geldi.

Bu üç branş, bir zamandır sektörün en fazla zarar üreten branşları. Geriye kalıyor %40’lık pay ile diğer branşlar.Hem kar edeceğim, hem de büyüyerek sektörde ilk sıralarda yer alacağım iddiası ile yola çıkan yönetimleri iki seçenek bekliyor.

1- Zarar yazan bu üç branş dışındaki işlerde büyümek. %40 lık bir pazarda hareket ederek, %100 lük pazarda hareket eden şirketlere nazaran daha hızlı bir büyüme sağlamak elbette daha zor olacağı gibi, aynı zamanda sınırları vardır. Belli bir hacimden sonra %40 sınırına takılınır.

2- Tüm branşlarda büyürken bu üç branştaki zararı minimize etmek. Karlı branşlarda yapılacak üretimin karının bir kısmını zarar eden branşların olumsuz sonuçlarının giderilmesinde kullanarak büyümek.

Geçmişte bir Banka nın kredi kartlarından sorumlu yeni Genel Müdür Yardımcısı kart satışlarını çok hızlı şekilde öylesine büyüttü ki; bir anda söz konusu Banka kart sayısı kriterine göre ilk 3 Banka arasına girdi. Hemen ardından görevi devralan bir başka Genel Müdür Yardımcısı ise bu kartların sahiplerini segmente ederek kar üretmeyenleri, ödememe eğilimi yüksek olanları kısa zamanda eledi. Sonuca baktığımızda Banka, nispeten kısa bir süre içerisinde ve bu döneme ait maliyetlerden arındırıldığında Türkiye nin en fazla sayıda ve karlı kart portföyüne sahip oldu.

Başarılı örnekleri izlediğimde genellikle 2 grup iş yapış tarzı ile karşılaşıyoruz.

-“Çok hızla pazara saldırıp, maliyetli de olsa Pazar elde eden ve hemen ardından gerek dağıtım kanalı ve de gerekse prim portföyünü temizleyerek” başarıya ulaşan yöneticiler.

-“ihtiyatlı bir iş kabul politikası oluşturarak büyümesini karlılık içinde ama zamana yayarak” sürdürenler.

Peki; Sigorta pazarında ilk 10 da yer alan şirketlerin, devam eden yüksek büyüme hızlarına baktığımızda; gerçekten sektörde yer alan yöneticilerin ihtiyatlı büyümeye zamanı var mı?

O zaman; “Şirketin belirli bir dönemde sektörde ilk sıralarda yer alacağı” söylemi çok iddialı bir hedef değil mi?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir