İnsan Biriktirmek Lazım

Geçtiğimiz günlerde bir dergi röportajı için hayatımı özetlerken; bu sene Ekim ayında 25. Senesini doldurduğum iş hayatımda çok sayıda farklı yerde çalıştığımı bir kez daha gördüm.

Sonra, bu 25 sene bana ne öğretti? diye düşündüm.

Birey olarak, gerçekten insanlık tarihi için iz bırakacak önemde bir yenilik yapmadığımız sürece, her birimiz sistemin bizlerden arzu ettiği rolü oynuyor, bilgi ve tecrübelerimizle çalıştığımız kuruma değer katmaya çalışıyoruz.

Aradan zaman geçtikten sonra fark ediliyor ki, “siz olmasanız da” kurumlar gelişimlerine devam ediyorlar.

Geriye ne kalıyor? İnsanlarla kurduğunuz ilişkiler.  İyi ya da kötü.

Galiba yeni bir iş veya özel hayatta da insanın biriktirebileceği en iyi sermaye de “iyi kurulmuş insan ilişkileri.” Çok paranız olsa dahi yapılamayacak işler, iyi ilişkilerle kurulup oluşturulabiliyor.

Üzerimizdeki iş kimliğimizi bıraktığımız gün, o iş için yaptığımız bütün (bizce) önemli şeyler tarih oluyor. Oysa dostluklar, samimi ilişkiler, iş kimliği sonrasında da devam ediyor.

Alem-i Cihan olsan iş, görev, çalışma bir noktada bitiyor. Bakın çevrenize, kaç duayen geldi gitti. Kurumlar ise devam.

Çalışma hayatının sonunda neyi başardım sorusuna verilecek en güzel yanıt da “iyi dostluklar kurdum, iyi insan biriktirdim” diyebilme mutluluğu olsa gerek.

Ne dersiniz?

 

 

“İnsan Biriktirmek Lazım” için 2 yanıt

  1. Dogru söze ne denir ..Ben de katiliyorum bu gorus ve deneyiminize Ertugrul bey dostum. Geriye sadece iyi dostluklar kaliyor…

  2. Ne güzel yazmışsınız.18 sene önce servis arkadaşı idik. O zamanlardan hatırladığım nezaketiniz, sabah okuduğunuz The NYTimes, hoşgörünüz aklımda kalan… Selamlar,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir