Ev Alırken Nelere Dikkat Etmeli (Konuk Yazar: Hatice Akay)

1-Taşınmaz alım satımı yalnızca tapu müdürlüğünde yapılmalıdır.

Adi senetle, noterde, muhtar senedi ile taşınmaz satın alınması mülkiyetin alıcıya geçmesini sağlamayacaktır. Mülkiyetin alıcıya geçebilmesi için; alım satım işleminin tapu müdürlüğünde gerçekleşmesi ve taşınmazın tapu kütüğüne alıcı adına tescil edilmesi gerekmektedir.

2-Taşınmazı satmak isteyen tarafın satın alınacak taşınmazın maliki olup olmadığı araştırılmalıdır

Taşınmazı satmak isteyen tarafın, satın alınacak taşınmazın maliki olup olmadığının tespit edilebilmesi için, öncelikle tapu senedinin temin edilmesi gerekmektedir. Taşınmazı satmak isteyen kişinin kimlik bilgisi ile taşınmazın tapu kaydında yer alan malik bilgisinin aynı olup olmadığına tapu senedinden bakılmalıdır. Yalnızca tapu senedinde yazılı olan malik bilgisi ile taşınmazı satmak isteyen kişinin kimlik bilgilerinin karşılaştırılması yeterli olmayabilir. Tapu senedinin sahte olabilme ihtimalini bertaraf etmek amacıyla tapu senedi ile birlikte tapu müdürlüğüne başvuru yapılmalı ve tapu kütüğünden ve tapu memurlarının yardımı ile kimlik bilgisinin teyit edilmesi sağlanmalıdır.

3-Satın alınacak taşınmazın alıcıya gösterilen taşınmaz olup olmadığı tespit edilmelidir.

Tapu senetlerinde taşınmazların adres bilgisi yer almaz. Bu nedenle kadastro müdürlüğünden taşınmazın haritasına bakılarak taşınmazın adres bilgisine ulaşılarak taşınmazın yerinin  doğru tespit edilmesi gerekmektedir. Ayrıca alım satım işleminden önce, tapu müdürlüğünden taşınmazın projesinin incelenmesi talep edilebilir. Satın alınacak taşınmazın projedeki yeri ile alıcıya gösterilen taşınmazın aynı yerde olup olmadığı, hangi cephede yer aldığı görülebilir.

4-Taşınmazın kaydında satışa engel, taşınmazın değerini etkileyebilecek ya da alıcının sorumluluğunu gerektirecek herhangi bir sınırlama olup olmadığı kontrol edilmelidir.

Taşınmazın satışına engel ya da taşınmazın değerini etkileyebilecek herhangi bir sınırlama olup olmadığı bilgisi, tapu senetlerinde yer almamaktadır. Tapu senedinde yer alan ada, parsel, arsa payı, bağımsız bölüm bilgilerinden yararlanılarak tapu müdürlüğünde ilgili taşınmazın kütük sayfasına ulaşılabilir. Tapu kütüğü sayfasında taşınmazın kaydında yer alan bütün sınırlamalar tespit edilebilir. Haciz, tedbir, ipotek gibi sınırlamalar taşınmaz kaydında mevcut ise bu sınırlamaların sonuçları değerlendirilerek alım satım yapılmalıdır.

Tapu sicil müdürlüğünden yönetim planı incelenmek üzere talep edilmelidir. Yönetim planında kat maliklerinin hak ve borçları yer alır. Taşınmaz satın alındığında bu hak ve borçlar alıcıya geçeceğinden yönetim planının incelenmesi önemlidir.

5-Taşınmazın kat irtifaklı ya da kat mülkiyetli olup olmadığı öğrenilmelidir.

Tapu senetlerinde, kat irtifakı ya da kat mülkiyeti seçeneklerinden birinin karşısında (x) işareti yer alır. Buradan taşınmazın kat mülkiyetli mi kat irtifaklı mı olduğu anlaşılabilir.  Kat irtifakı herhangi bir arsa üzerinde yapılacak veya inşaatı devam eden bir binanın üzerinde kurulur. Kat mülkiyeti ise tamamlanmış, yapı kullanma izni bulunan yani ruhsatlı projesine uygun taşınmazlar için söz konusu olabilir. Satın alınacak taşınmazın ruhsatı mevcut ise ve taşınmaz ruhsat ve eklerine uygun olarak tamamlanmış ise belediye imar müdürlüğü yapı kullanma izni verir. Kat mülkiyeti bundan sonra kurulur. Bu nedenle kat irtifaklı taşınmaz alırken ruhsat olup olmadığına, projeye aykırı bir durum olup olmadığına bakılmalıdır ki kat mülkiyetine geçilmesi sırasında zorluklar yaşanmasın.

 

6-Taşınmazın imar durumu öğrenilmeli, taşınmazın yapı kullanma izin belgesinin olup olmadığı araştırılmalıdır.

Taşınmazın imar durumu, taşınmazın bağlı bulunduğu belediyeden ve ilgili kadastro müdürlüğünden kontrol edilmelidir. Taşınmazın imar planında hangi amaca tahsis edildiği öğrenilmelidir. Konut satın alınması söz konusu ise taşınmazın konut alanında olduğunun teyidi gerekecektir. Satın alınacak taşınmazın çevresindeki taşınmazların hangi amaçlara tahsis edildiğinin de imar planından kontrolü -bu husus taşınmazın değerini etkileyebileceğinden- önem taşır.

7-Satın alınacak taşınmazın emlak vergisi borcu olup olmadığı sorgulanmalıdır

Taşınmazın alım satımının yapıldığı yıl ve geçmiş yıllara ait, emlak vergisi borcu olup olmadığının kontrolü belediyeden yapılabilir. Emlak vergisi borcu mevcut ise alıcı ve satıcı bu borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarından bu hususun kontrolü önem taşımaktadır.

8- Satın alınacak taşınmazda kiracı olup olmadığı kontrol edilmelidir

Satın alınacak taşınmazda kiracı olduğu tespit edildiği takdirde kira sözleşmesi mutlaka incelenmelidir. Kiracı tahliye taahhüdü vermiş ise tahliye taahhüdündeki tarih ile kontrat tarihi karşılaştırılmalıdır.

9-Tapu müdürlüğüne bildirilecek alım satım bedeli gerçek alım satım bedeli ile uyumlu olmalıdır

Alıcı ve satıcı, tapu müdürlüğüne taşınmazın alım satım bedelini bildirirler. Bu bildirim yapılır iken, belediyeden alınacak rayiç bedelin üzerinde bir bedel bildirilmelidir. Aslında doğru olan, taşınmazın gerçek alım satım bedelinin tapu müdürlüğüne bildirilmesidir fakat çoğu zaman taraflar, vergi ve harç bedelinin düşük hesaplanması amacıyla alım satım bedelini düşük göstermektedirler. Bu durum, ileride taraflara vergi cezaları doğurabileceğinden dikkatle hesaplanmalıdır.

Trafik Üretiminin %30’u Tek Şirkette

Türkiye Sigorta Birliği resmi istatistikleri en son Kasım 2013 dönemine ait verileri yer veriyor.

Söz konusu tablolar içerisinde, Trafik branşının prim ve poliçe gelişimini içeren rapora dikkatlice bakınca;

Hayat dışı sigorta sektörünün trafik branşında prim üretimi 4.360.660.175.-TL gerçekleşmiş ve sektörde 12.807.707 adet trafik poliçesi üretilmiş olduğu görülüyor.

Şirket Poliçe Adedi Oran Prim Oran
Axa                           3.343.688,00 26%      1.331.183.270,00 30,52%
Anadolu                           1.403.985,00 11%          520.032.214,00 11,90%
Allianz+YKS                           1.402.934,00 11%          542.911.117,00 12,40%
Sektör   Toplam                        12.807.707,00 100%      4.360.660.175,00 100%

 

  • Prim üretiminin %30.52’lik kısmını 1.331.183.270.- TL’lık üretim ile tek bir şirketin gerçekleştirdiğini görüyoruz.  Poliçe adedinin 3.343.688’lık kısmını yine aynı Şirket: Axa Sigorta gerçekleştirmiş. Yani %26’sını.
  • Poliçe adedinde ikinci sırayı alan Anadolu Sigorta 1.403.985 adet poliçe üretmişken, prim üretiminde söz konusu şirket Allianz Sigorta’dan sonra üçüncülük sırasını almış. (Allianz + Yapı Kredi Sigorta)

  • Sektör genelinde ortalama trafik poliçesi primi 340,47 TL gerçekleşmiş.
  • İlk üç Şirket rakamları ise:

Şirket                                                                                  Prim/Poliçe Adedi

                                                                                                     (Ortalama Prim TL)

AxaSigorta                                                                                    398,11

Allianz Sigorta (Allianz + Yapı Kredi Sigorta)                                     386,98

Anadolu Sigorta                                                                             370,39

Dedeme Burayı Bedava Vermişler, Almamış

Linkedin aracılığı ile bana ulaşan bir iş adamı, Türkiye’de şu, şu sektörlerde yatırım yapılacak şirket arıyorum, bulmama yardımcı olur musunuz? diye sordu.

Geçtiğimiz günlerde sohbet ettiğim bir Private Equity yetkilisi de; “Sandığınız gibi değil,  Türkiye’de yatırım yapılabilecek şirket bulmak çok ta kolay değil, bulunmuyor.” dedi.

Durumun bu kadar vahim olduğunu düşünmüyorum. Bu, biraz da iş arayanlarla, iş verenlerin doğru platformlarda buluşabilmesinin zorluğuna benziyor.

İş veren olarak o anda aradığınız özellikler, katlanabileceğiniz maliyet, (vb gibi) ile iş arayanların o iş yerinden beklentileri, çalışma ortamı, teklif edilen maaş, yan haklar ve kendisine biçtiği değer örtüşmüyor olabiliyor.

Galiba yatırım yapmak isteyenlerin aradığı şirket özellikleri ile şirketlerine yatırımcı arayanların aradığı özelliklerin örtüşmesi de her zaman kolay olmuyor.

Farklı şirketlerdeki tecrübelerim gösteriyor ki yatırım arıyorsanız;

  • Kurumunuzu, özellikle muhasebe açısından ve maliyeti kısa dönemde ne kadar yüksek olursa olsun, şeffaf ve hesap verilebilir şekilde yönetin,
  • İşler olabildiğince profesyonelce yönetilsin. Yatırımcı, “başarısı çok fazla spesifik insanlara bağlı” kurumlardan ziyade ekip başarısı ve kurumsal işleyiş arıyor.
  • Söylemeye ne gerek var mı? bilmiyorum. Karlılık ve büyüme trendi ile Pazar’ın sektörün yaptığı iş veya ürettiği hizmete gösterdiği talep önemli,
  • Hangi sektörde iş yapıyorsanız yapın, teknolojiyi kullanıyor olun ve  raporlamaları ihmal etmeyin. Etkileyici oluyor. İyi raporlamayı, ürünün güzel ambalajı diye, düşünün.
  • Geçmişe dönük biraz tarih ve bu tarihte yazılan bir “hikaye” olmalı. “Dün kurdum, bugün yatırımcı aldım.” Biraz daha olağanüstü şartlarda gerçek olabilir.
  • Siz, “ne kadar iyiyiz hadi yatırımcı alalım.” deseniz de, yatırımcıların o pazara veya firmaya yatırmak istediği rakam sizin ciro veya yatırım beklentinizi ile uyuşmuyor (daha çok veya daha az yatırım limitleri) olabilir.

Gene de, Türkiye de gelişmiş pek çok ülkede yaşanan trendleri, yani yatırımcıların, yatırım yapacak şirket aradıkları bir Pazar haline gelmiş ya da  hızla geliyor.

Vardır ya;

“Dedeme bu araziyi neredeyse bedava vereceklermiş, almamış. Şimdi arazinin geldiği değere bak.” Hikayelerinde, sizin torunlarınız da benzer hikayeler anlatsın istemiyorsanız; Pazarda hala boşluk, kurumsal şirket arayışı var ve yakın gelecekte de olacağa benziyor. Düzgün, profesyonelce iş yapacak şirketleri kurmak  ve yatırımcı almak için fırsatlar, yakın dönemde de çoğalacak gibi de gözüküyor.