Aynı zamanda iş ortağım eşim, benden daha uzun süredir sigortacı ve uzun yıllar üst yöneticilik yaptı. Aşağıdaki tez onun gözlemlerinin sonucu ortaya çıktı.
“Kadınlar, erkek dominant iş dünyasında başarılı olabilmek için kadınsı kimliklerinden çıkıp, erkek rolüne bürünüyorlar. Kılık kıyafetten tutun, çalışma hayatındaki sertlik-katılığa kadar, pek çok öğede “üstlenilmek zorunda kalınmış bu yapay rolün” yansımalarını görüyoruz.”
Bu gözlemimizin, ilk ortaya çıkışı Türkiye’den daha çok, Dünya sigorta sektöründeki yoğun izlenimlerimize dayanıyor.
Bundan 4 sene önce, Fransa da bir sigorta şirketini ziyarete gittik. Dünyanın en büyük oyuncularından birisi olan bu şirkette, “kapıdaki resepsiyon görevlisi” dışında hiç kadın çalışan görmedik. Değil üst yönetimde hiçbir seviyede kadın yoktu. Üstelik Fransa da, üstelik Paris te…
Aşağı, yukarı bütün Avrupa’da, sigortacılığın ilk ortaya çıktığı İngiltere de bile, durum çokta farklı değil. Ya kadın yönetici yok, ya da erkek gibi davranan kadınlar, yönetici koltuğunda. Hepsinin “erkeksi roldeki benzerliklerinin” bir tesadüf olma ihtimali olmamalı.
Türk Sigorta Sektörüne baktığımız zaman, kesinlikle Avrupa’dan daha iyi durumda olduğunu düşünüyoruz. Çalışanların neredeyse yarısı ve hatta bazı şirketlerde yarısından fazlası kadın.
Bununla beraber, Genel Müdür seviyesine baktığımız zaman neredeyse 60 şirket içerisinde, sayıları bir elin parmakları kadar değil. Genel Müdür Yardımcısı seviyesinde de sayıları oransal olarak %20 lere ancak ulaşabilir.
Belki yanlış düşünüyoruz fakat; Finans Sektörü erkek dominant bir sektör. Böylesi erkeklerin baskın olduğu iş dünyasında, başarılı olmak, kariyer yapmak isteyen kadınlar sanki kadınsı özelliklerinden çıkıp, erkek rolüne bürünüyorlar gibi bir izlenimimiz var.
Kariyer basamakları tırmanıldıkça artan erkeksi mücadelede kadınların, kadın olmaktan kaynaklanan farklılıkları, örneğin: Doğum yapmaları ve izne çıkmaları, ya da erkek kıstaslarında yeterince otoriter davranmıyor, davranamıyor olmaları, aynı nokta için kariyer hedefleyen erkekler açısından rahatlıkla rekabet dezavantajı olarak kullanılabiliyor.
Başarılı olmak isteyen kadınların, aynı seviyedeki erkeklere nazaran daha fazla çabalaması ve belki de doğasında olmayan yapay bir rolü üstlenerek başarılı olmaya çalışması kendisi açısından çok zorlayıcı gözükmüyor mu?
Acaba, kadınlar iş hayatında kadın olarak katkı sağlayabilseler, yorucu-yıpratıcı-sert finans dünyasında farklı bir resimle karşılaşır mıydık?
Ne dersiniz?
Not: Belki biraz marjinal örnek ama, bir kitap serisi önerim var.
Sadece Y kromozomu taşıyanları etkileyen bir virüs nedeniyle, Dünya daki bütün erkeklerin (bir tanesi dışında) aynı gün içerisinde öldükleri bir Dünya nın nasıl şekillendiğine dair, Brian K. Vaughan ve Pian Guerra nın “Y The Last Man” isimli, 10 kitaplık, ödüllü çizgi roman serisini okumanızı öneriyorum.