Hafta sonu çocuklar ile Kızıltoprak’taki THY satış ofisine giderken, hangi çocuk filmine gidelim tartışmaları yapıyorduk ki, Fenerbahçe Stadı’nın çevresinde toplanan taraftarları gördük ve uzun zamandır yapmadığımız bir şey yapıp, o anda oy birliği ile Fenerbahçe maçına gitmeye karar verdik.
1.5 yaşından itibaren her iki çocuğumla birlikte maçlara giderdik. Ama hep iki kişi.
Son iki yıldır maçlara gitmiyorduk. Uzun bir aradan sonra ve sanırım ilk defa, iki çocuğum ile birlikte gittik.
Oğlumun üzerinde o günkü maçta rakibimiz olan Akhisar sporun renklerinde bir eşofman üstü olduğu için önce Fenerium’a gidip üzerimize Fenerbahçe kıyafetleri aldık.
İlk defa duyduğu sloganları, ikinci tekrarda dillendiren ve var gücü ile bağıran oğlum, maç ortasında “Baba ben büyüyünce futbolcu olacağım” dedi ki, çok hoşuma gitti.
Yan tarafımızda oturan orta yaşlı beylerin çocuklara kuruyemiş ikram etmesi, önde oğlu ile maça gelmiş beyefendinin üçümüzün fotoğrafını çekmesi tribünde, tam önümüzde çizgiyi geçen topun gol verilmemesi ve fakat daha sonra atılan iki gol ise sahada bizlere heyecan verdi.
Bugün akşam, Lazio (çeyrek finallere kadar yenilgisiz gelen) takımını iki sıfır yenen Fenerbahçe ile gurur duydum. Umarım ve gönülden dilerim ki yarı finalde de ve hatta finalde de takımımızı izleme fırsatımız olsun.
Ne mutlu Fenerliyim diyene…