2006 yılıydı, 2 yaşındaki kızıma oyuncak bir steteskop aldım.
Konu, Doktorluk mesleğini çocuklara anlatmak zannediyorsanız, yanılıyorsunuz.
Steteskopun kullanım amacı, daha değişikti.
Steteskobu kalbime koyup; Dinle kızım babanın kalbi ne diyor? Diye soruyordum.
O da işinde uzman dahiliye doktoru edası ile gelen sesleri dinleyip; “Fener, Fener, Fener” diye cevap veriyordu ki hemen kocaman bir “aferin”’ i kazanıyordu.
Baba olmanın verdiği içgüdüsel bir istek midir? Bilmem ama, insan çocuklarının kendi tuttuğu takımı tutmasını istiyor galiba:))
…
Hem kızım hem de ondan yaklaşık 17 ay küçük oğlum, henüz 1.5 yaşındayken Saraçoğlu Tribünlerinde maç seyretmeye gitmeye başladık. Maçı değil ama, 50 bin insanın, taraftar şovunu seviyorlardı. Bir de, erkenden uyuya kalmasalardı, benim için de daha zevkli olabilirdi:))
…
Aldığım kıyafetlerde de sarı-lacivert renkleri seçmeye ama, en azından sarı ve kırmızı renkleri seçmemeye hep dikkat ettim.
…
Sonuç mu?
Oğlan tamam ama, kızımın takım tutmama veya bu konuda biraz politik davranma gibi bir eğilimi var:(( Yani bunca çalışma, kısmen başarılı.