İki gündür sigorta sektörü üst yönetimleri ile gerçekleştirdiğimiz toplantılar esnasında, sigorta sektörünün tanıtımında bir “lisan değişimi yapılmalı mı?” konularını da konuşma fırsatımız oldu.
Malum, bizim işimiz genellikle olumsuz olayların meydana gelmesi sonucu ortaya çıkabilecek kayıpların giderilmesi üzerine kurgulu.
Biraz işin doğası, biraz da iletişim firmalarının iş alanımızı yüzeysel tanımaları ve/veya bizim yeterince iyi anlatamamamız ya da onlardan beklentilerimizi yanlış aktardığımız için, yapılan iletişimde yüzümüz hep karamsar ve kötü olaylarla birlikte anılıyor.
Deprem oluyor, kaza oluyor, sel oluyor, birisi vefat ediyor ve sigortadan bahsediliyor vb. gibi.
Ben hatırlıyorum. Ne zaman Ajanstan “yeni bir konsept istesek” bize, “Yara Bandı” geliyordu. Ya biz anlatamıyorduk ya da, sigorta algısı Ajansta bile bu kadarla sınırlı idi.
Oysa, zaten yoğun yaşam stresinin içerisindeki insanlara hizmet veren kurumların mesajları farklılaştı. Daha yaşama dair, duygulara hitap eden, eğlenceli iletişime dönüldü. Bakın telekomünikasyon firmalarının reklamlarına, bakın Bankacılık sektörünün reklamlarına.
Aslında, sigortacılık alanında da iletişimin biraz daha ürüne, hizmete odaklandırılıp, mesajın biraz daha sıcak bir şekilde verilmesinde fayda var. Ki sigortacılık denildiğinde, müşterilerin zihninde canlanacak algı daha pozitif olsun.
Korku, endişe üzerine kurgulu bir algıdansa, pozitif algı her zaman daha fazla iş yapar. En azından daha uzun soluklu olur. Çünkü korkuya dayalı sigorta talebi, belirli bir olayın gerçekleşmesinden sonra yoğunlaşıp, söz konusu olay gündemden düştüğü anda sona eriyor ki ülkemizde gündemler çok çabuk eskiyor.
Ancak, iletişimde verilecek pozitif mesajlarla etki daha da büyür ve sigorta tabana yayılabilir.
…
Hele ki sosyal medyada tanıtım denilince, işin içine daha da fazla “humor” (Neşeli, eğlenceli) beklentisi giriyor. Bu nedenledir ki, Çoktan Seçmeli Sigorta Konsepti ile sosyal medyada paylaştığımız 3 adet filmimiz, yaklaşık bir aylık sürede kadar 650.000 kişiye ulaştı. (Videolar)