Ofis ortamında yıllarca çalışmak, tek başına bakıldığında sıkıcıdır. Çalışanların günlük hayatının büyük bölümü ise bu sıkıcı ortamlarda bulunma zorunluluğu ile geçer. Şirket ise bu sıkıcı çalışma ortamında zamanlarını geçiren çalışanların, verimli olmasını bekler.
Ofis ortamında insan nasıl verimli olur?
Burada en büyük görev, Şirket Yönetimleri ile birlikte İnsan Kaynakları Departmanına düşmektedir. Bence, İnsan Kaynakları departmanlarının birinci görevi, yönetimler ile birlikte ofis ortamlarının “huzurlu” olmasının sağlanmasıdır.
Birbirinden farklı, çok sayıda insanı, aynı ortamda ve huzurlu şekilde çalışır kılmakta kolay değildir.
Öncelikle; İnsan Kaynakları Departmanı’nın çalışanlar üzerinde yarattığı, yaratacağı algı önemlidir. Bu öyle bir algı olmalıdır ki, çalışanlar üzerinde öncelikle “adalet hissi” yaratmalıdır. Kurum içi adalet, kurumun insan kaynakları politikasının yazılı olmasından öte, bu kuralların objektif uygulanmasıdır. Sadece uygulanması da yetmez. Yazılı kuralların Objektif uygulandığı “algısının” şirket içerisine yerleştirilmesi gerekir.
Yazılı kurallara aykırı bir tek pozitif veya negatif ayırımcılığın yapılması durumunda dahi, bu işlemin sadece uygulanan kişi ile sınırlı kalmayacağı ve beklenmedik bir hızla kurum içine yayılacağı bilinmelidir. Bu konudaki iletişimin hızına halen hiçbir modern iletişim aracı ulaşamamıştır.
Sadece ve sadece insan kaynakları politikalarına ilişkin “pozitif algı yönetimi” oluşturmayı başarmış Şirketler, gerçekten hedefledikleri verime ulaşabilirler. Ancak, o zaman insanlar ofis ortamında verimlilik elde edebilirler.
Sizin ofisinizde, insan kaynakları yönetimi nasıl?