Dün bir arkadaşımla sohbet ederken duydum. Yeni bir iş modeli ortaya çıkmış.
Özellikle bazı araç kiralama şirketleri, kaza sonrası kusur oranında karşı tarafın trafik sigortasına rücu ettikten sonra;
-
Anlaştıkları hukuk bürosu aracılığı ile
-
“Kusurun sonucu oluşan kaza ile aracımın ikinci el değerini düşürdün” iddiası ile
-
Temin ettikleri bir eksper raporu ile
-
Önce telefon ve daha sonra da yasal takibe geçerek,
para tahsili yapmaya başlamışlar.
(Burada bahsedilen eksperin Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü’nden belgesini almış bir eksper olup olmadığını bilmiyorum.)
…
Gerçektende kaza yapmış bir aracın ikinci el değerinde, kazanın boyutundan bağımsız düşme oluyor. Bu biraz da alıcıların, ikinci el fiyatı düşürmek için kullandıkları bir koz diye düşünüyorum.
Sebebi ne olursa olsun, şirketlerin kurumsal kimlik ve finansal güç ile sıradan vatandaşı biraz da korkutarak, bileğini büküyor olması bana doğru gelmiyor.
Bence; trafikte kullanılan aracın eskimesi gibi, trafikte araçların kaza yapması olasılığı-riski de aktüerler tarafından hesaplanmalı ve araç kiralanırken, kiralama bedeline yüklenmelidir.
…
Öte yandan, eğer kaza sonrası aracın ikinci el piyasa değeri düşüyor ve bu tutar karşı taraftan isteniyor ise vatandaşların da araç kiralama şirketlerine ait araçların kusurlarından kaynaklanan değer düşüşlerini, önce telefonla talep edip, sonra da bir avukat aracılığı ile talep etme hakkı vardır ve kullanılmalıdır.
Türkiye’de eksperlik Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü’ne bağlı ve bağımsız bir kurumdur. Kaza sonrası karşı taraf bir kiralama şirketi ise bir ekspere ulaşıp, alınacak bir rapor ile ilgili şirkete önce tebligat ve daha sonra da dava açılabilir.
…
Sistem yerleşik hale gelecekse de trafik poliçelerine “İkinci El Değer Kaybı” adı altında bir kloz yaratılarak teminat eklenmelidir. Yoksa lüks araçlarda oluşacak değer düşüşünü sıradan vatandaşın karşılama külfeti ağır olacaktır.
Bu uygulamayı yapan rent-a car şirketlerinin satılığa çıkardıkları araçlar sırf kiralık olarak kullandıkları için zaten değer kaybına uğruyor.Kim bir sürü kişinin bindiği km si yüksek kiralık aracı satın almak ister ? Hal böyle iken bu aracın sırf kaza sebebi ile değer kaybına uğradığını iddia etmek hele bu iddiayı biraz önce anlattığım aracın özel hususlarından dolayı olabilecek değer kaybından ayır edebilmek uzmanlığın ötesinde bir beceri sahibi olmayı getirir:)