Teftiş Kurulu yıllarımdan itibaren nedense bana hep sorunlu görevler, işler verildi. Yıllar sonra başkan yardımcım ile yediğim yemekte içimde kalmasın diyerek sordum, neden beni hep sorunlu görevlere gönderdiniz? Diye.
Görev adamıydın Ertuğrul dedi.
Çalıştığım iki sigorta şirketi de göreve başladığımda sıkıntılıydı. Her ikisini de bir şekilde ve ekipçe çok çalışarak karlı hale getirdik. Her ikisinin de satış rakamları sektör rakamlarının üzerinde gerçekleşti. Elimizdeki sihirli değnek, kimsenin yapmadığını yapmak ve cesaret edemediklerine cesaret edebilmekti.
…
Piyasa şartları zorlaştıkça daha da zorlanan şirket yönetimlerini, mevcut sistemi sürdürme konusundaki ısrarlarını anlamakta güçlük çekiyorum. Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar elde etmeyi düşünmek, olsa olsa zaman kazanmaya çalışmak olabilir.
Neden farklı methodlar, daha radikal yöntemler denenmeye çalışılmıyor. Aynı dağıtım kanallarından, aynı ürünleri, aynı uw kuralları ile değerlendirip, aynı ekip ile satmaya çalışmak ve bundan da geçmişten farklı sonuçlar elde edeceğini ummak, nasıl açıklanabilir ki?
…
Eğer konu zaman kazanmaya çalışmak değilse; ya cesaret yoktur, ya nasıl yapılacağı bilinmiyordur.
Cesaret konusunda şunları söyleyebilirim. Mevcut sistem devam ettirildiğinde de, farklılıklara yönelindiğinde de sonuç başarısız olacaksa, tek bir müeyyidesi olabilir, işsiz kalmak. Cesur davranılıp, farklılıklar denenebilirse hiç olmazsa başarı şansı var. Diğerinde sadece beklenen son ne zaman gerçekleşecek, diye oturup beklemek seçeneği var ki, insanın kendisine yapabileceği en kötü eziyet.
Kötü sonun gelmesini beklemek kadar zor, yıpratıcı bir süreç olabilir mi?
Nasıl yapılacağı bilinmiyorsa, yönetici sensin. Bilen insanlar, ekip arkadaşları bul veya biraz maliyete katlanıp bu konuda uzman danışmanlarla çalış. Benzer koşullar Dünya’da sadece senin şirketinde yaşanmamış. Onlar nasıl çözümler üretmişler ara ve bul. Sen yeter ki cesur ol, ekibin ve kararlarının arkasında dur. Ne kaybedebilirsin ki? En fazla işini. Bulursun veya kurarsın yenisini.
…
Cesur ama başarısız olanlar içinse şu güzel söz unutulmamalı: Güneş balçıkla sıvanmazmış.
COK HAKLISINIZ ERTUGRULBEY,ANCAK BUYUK GRUPLARDA HER ZAMAN YONETICIYE INISIYATIF BIRAKILMIYOR MAALESEF ! DURUMU HOME OFFICE IDARE ETMEGE CALISIYOR VE MAALESEF BASARISIZ OLUYOR YEREL BAKIMDAN…
Çok güzel bir yazı olmuş. Aynen anlattıklarınız gibi, işin başı farkındalık. Resmin geneline bakıldığında değişmek için en büyük engel şirketlerin dağıtım kanallarına olan aşırı bağımlılıkları ve bu dağıtım kanallarının da şirket iştiraki olmaması. Tüm bunlara bu dağıtım kanallarının gelişmeye açık olmaması, vizyon sıkıntısı ve yetkinlik eksikliği eklenince büyük değişiklikler yapmak bir anda imkansız hale geliyor. Belki sektör içerisinde değişime inanan ve yapabilecek yetkinlikte insanlar var ama onlar da garip olaylarla ve vizyonsuz yöneticilerle boğuşmaktan bir süre sonra yılıyorlar. En sonunda da hep beraber oturup bekliyoruz sıradaki hangi şirket diye..