Benim en sevdiğim alış veriş türü, iyi markaların ürünlerini indirimli alabildiğim alış veriştir. Meğerse bu sadece benim değil, Türk Tüketicisi’nin genel alış veriş alışkanlığıymış.
Geçtiğimiz günlerde saygın bir kuruluşun yaptığı Dünya’da sigorta müşterileri davranışlarına ilişkin bir araştırmayı okuma fırsatım oldu.
Araştırmada pek çok güzel noktaya değinilmiş olmakla birlikte, Hayat Dışı Sigortacılık için özellikle dikkatimi çekenler şunlar.
-
Bazı ülkelerde Marka ve bazı ülkelerde Fiyat satın almalarda belirleyici faktör oluyor.
Müşterilerce Marka’nın satın almada en fazla tercih edildiği ülke Türkiye olmakla birlikte, diğer benzer ülkelerden farklı olarak Türkiye’de müşteriler ucuz fiyat ta arıyorlar. Yani iyi markaların, ucuz ürünlerini almak istiyorlar.
-
Dünya genelinde, şirketlerin “iyi hasar hizmeti vermeleri” müşterilerin poliçelerini aynı şirketten yenilemelerine etki etmiyor. Çünkü, müşteriler iyi hasar hizmeti almayı zaten “olması gereken (given)” kabul ediyorlar. Primi bunun için ödediklerini düşünüyorlar. Buna karşılık kötü hasar hizmeti sunulması, poliçenin kesinlikle o şirketten yenilenmemesi sonucunu doğuruyor.
-
Müşteriler, hayat dışı şirketlerin yenilemelerde telekomünikasyon ve perakende şirketlerinde olduğundan farklı olarak yeterince çaba harcamadıklarını düşünüyorlar. Şirketler daha fazla çaba harcasalar poliçelerini aynı şirketten yenilemeye devam etme istekleri var.
Bu konuda benim fikrim, şirketlerin yeterince çaba harcamamalarının nedeni, sigorta şirketlerince müşterilerin daha çok aracıların müşterisi şeklinde algılanıyor olmaları, olabilir.
-
Müşteriler, hayat dışı sigorta şirketlerinin “müşteri loyalite’sini” yeterince ödüllendirmediklerini düşünüyorlar.
Ne dersiniz yorumlar etkileyici değil mi?