Hangi sektörde olursa olsun, bu dönemde yeni bir şirkette göreve başladığımda hemen üzerine gittiğim ve en azından belli bir seviyeye gelinceye kadar birebir takip ettiğim ilk gündem maddem, o Kurumun Bilgi İşlem alt yapısı olmuştur.
Düzgün bir bilgi işlem altyapısı denilince hemen aklıma;
- Şirket’in modern iş yapış tarzına uygun, mümkün ise kaynak kodları (source code) Şirketin mülkiyetinde ve geliştirilmeye açık bir ana yazılımının (software) olması,
- Ön tarafta şirketin görünen yüzü olan ve ana yazılım ile tam entegre bir internet sayfası (web sitesi) olması,
- Belki de bugün için en önemlisi, hem ana yazılım, hem de internet sayfası ile entegre bir mobil uygulaması, olmasıdır.
Ne zaman ilk internet sayfası tasarımları hayata geçse, belki de hemen nihai sonuca ulaşılacağı büyük beklentisi ile bana sanki ortaya çıkan çok basit bir geliştirmeymiş gibi gelse de, ilk aşamada öyle olmuyor. Ne zaman ki bu internet sitesi ile ana yazılım entegre edilerek birlikte çalışmaları ve nihai kullanıcının günlük hayatını olumlu yönde etkileyen çalışmalar tamamlanıyor işte o zaman, başlangıçta çok basit gözüken geliştirmenin, “ne kadar fazla hayata dokunduğunu, şirketin iş yapış şeklini ne kadar kolaylaştırdığı ve verimli kıldığını” görüyorum.
…
Bugünlerde Kamu’nun farklı birimlerinde de hızlı bir Bilgi İşlem yatırımı olduğunu görüyor ve Ülkem adına bundan büyük mutluluk duyuyorum. Yeni düzenlemeler, vatandaşın günlük hayatını kolaylaştıran geliştirmeler gördükçe de mutluluğum daha da artıyor.
Bununla birlikte, birden fazla kamu kurumunun kendi içinde bilgi işlem alt yapısına dayalı geliştirmeler söz konusu olduğunda ise sıkıntıların baş gösterdiğini görüyorum.
Bunun bir örneği de şu anda mevzuatı yakın zamanda düzenlenen Taşınır Rehni işlemlerinde yaşanıyor. Şöyle ki Taşınır Rehni işlemleri Türkiye Noterler Birliği tarafından gerçekleştiriliyor/gerçekleştirilecek. Fakat, mevzuatta sıralanan çok sayıda farklı çeşit “varlık (menkul)” Taşınır Rehni’ne konu olacağından, işlemlerin sağlıklı ve hızlı gerçekleştirilebilmesi için farklı kurumların (kamu ve yarı kamu) bilgi işlem alt yapılarının birbirleri ile “konuşmaları” (entegrasyonları) gerekiyor.
Örnek: Noterler Birliği bilgi işlem alt yapısı ile Merlis’in entegrasyonu gerekiyor. Bunun dışında da; araç rehinleri için farklı, kayıtlı ağaçlar için farklı, tarım araçları için ve iş makinaları için (vb. gibi) farklı bilgi işlem sistemlerinin birbirleri ile konuşmaları gerekiyor ki işlemler sağlıklı sürdürülebilsin.
Ama, fiili uygulamanın başladığı 01.01.2017 tarihinden bu yana 3 ayı aşkın bir zaman geçtiği halde henüz söz konusu sistemler birbirleri ile sağlıklı şekilde “konuşur” vaziyete getirilemediğinden Taşınır Rehni işlemleri çok yavaş gerçekleştirilebiliyor ve beklendiği hızla büyüyemiyor.
…
Bu örnek en son yaşanan örnek. Ve bu örnekten baktığımda acaba “Kamu içerisinde Bilgi İşlem sistemlerinin ortak bir yazılım diliyle yazılması, elbette gerekli tüm güvenlik tedbirleri alınarak, birbirleri ile entegrasyonlarının koordine edilmesi”, belki de en önemli alt yapı yatırımlarından bir tanesi olarak görülüp, bunun için ayrı bir Birim oluşturulsa mı diye düşünüyorum. Ülkemin gelişimi ve vatandaşların hızlıca Kamu Hizmetlerinde faydalanmalarını sağlamaya dönük olarak bu konunun hızla ele alınması gerekli diye düşünüyorum. (Eğer böyle bir Birim-Kurum varsa da, varlığından ben haberdar değilim.)