Özellikle bireysel müşterilere dönük bir girişime başladığınızda büyük kurum içerisinde farkına bile varmadığınız giderler sizin için karşılanması ağır bir yük haline geliyor.
Örnek: www.sigortadukkanim.com’u kurduğumuzda, poliçesini kendisi print almayan veya teknik nedenlerden alamayan müşterilere poliçelerini kargo ile iletiyorduk. Kargo firmalarını çağırdık ve fiyat teklifleri topladık. Aylık bazda, yaptığımız gönderilerden ortaya çıkan tutarın o günkü yapımız için ne kadar ağır olduğunun hemen farkına vardık.
Düşünün, 300 TL’lık bir trafik poliçesi satıyorsunuz, komisyonu 51 TL ve kargo için 5 TL para ödüyorsunuz.
Daha sonra sigorta şirketleri ile yapılan görüşmelerin bir tanesinde öğrendik ki; şirket, kargo firmalarının bir tanesi ile anlaşma yapmış ve kendisi ile çalışan tüm iş ortaklarını da bu anlaşma kapsamına aldırmış. Ve o dönem geçerli kargo gönderim ücreti 2 TL.
- Birden bire kargo giderlerimiz %50’den daha fazla düştü. Bunu o günkü şirketimiz ölçeği ile kendimizin başarmasının imkanı yoktu.
- Sigorta şirketi ilave bir maliyete katlanmadı ama bizim bağlılığımızı artırdı.
- Kargo şirketi daha önce farklı şirket ile çalışan şirketimizi portföyüne kattı ve bizim gibi diğer firmaların da katılımı ile eminim iş hacmi çok arttı.
…
Özellikle bir network ile birlikte çalışılıyorsa, bu network’ün kuruma bağlılığı en hassas konudur. Bu bağlılığı sağlamak veya artırmak için kurumun her zaman doğrudan bir maliyete katlanmasına da gerek yoktur. Bazen kurum ve network’ün iş hacminin büyüklüğü, genel avantajlar sağlamak için yeterli olabiliyor. Yeter ki bu açıdan bakılsın.
…
Yeni şirketimiz de böyle bir network e sahip ve biz şirketimizin büyüklüğünü kullanarak iş ortaklarımıza ne tür avantajları sağlarız diye bakmaya başladık.