Geçtiğimiz günlerde İngiltere’nin en büyük Aggregator’lerinden bir tanesinin yetkilileri mail yolu ile bana ulaştılar.
“Şirket olarak önümüzdeki dönemde radarlarına aldıkları üç ülkeden bir tanesinin Türkiye olduğunu ve pazara ilişkin araştırma yapmak üzere oluşturdukları bir ekibin Türkiye’de sigorta sektörü yetkilileri ile görüşmeler yapabilmesi için” benim yardımcı olup olamayacağımı sordular.
Merak edenler için öncelikle üç ülke: Türkiye, Brezilya ve Güney Afrika olarak belirlenmiş.
Ben de ilgili makamlar ile görüşmelerini sağladım.
Asıl buradan sonrası bana ilginç geldi.
Bu üç ülkede pazar araştırmaları yapmak üzere seçilen kişiler, üniversitelerin ve özellikle de Business School’ların Mba – Yüksek lisans öğrencileri idi.
Büyük uluslararası şirketlerin üniversiteler ile strateji geliştirme konusunda birlikte çalıştıklarını daha önce de görmüştüm ancak, yüksek lisans öğrencilerine şirketlerinin geleceğini emanet edecek projelerde görev vermelerini ilk defa duyuyordum.
Sıkıntı şuydu ki, ülkemizde iş çevreleri gelen ve iş tecrübeleri olmayıp, sadece üniversitelerde yüksek lisans yapan öğrencilerin, ülkeye gelecek büyük yatırım kararları alınmasında ne denli önemli- kilit rol oynayabileceklerini anlamakta zorlanıyor ve görüşme taleplerine olumlu-olumsuz geri dönüş dahi yapılmıyordu.
Belki sadece bir iki uluslararası şirket politikasıdır ancak, “uluslararası şirketler ile üniversitelerin ve de üniversite öğrencilerinin birlikte çalışmalarına, bu öğrencilerin yazacakları raporların milyarlarca dolarlık yatırımları etkileyebileceği”, gerçeğine alışmamız gerekiyor.
Ülkemizde de iş dünyası ile üniversitelerin ortak çalışmalarını bir an önce geliştirmeye çalışsak iyi olmaz mı?