Ortadoğu, son dönemde Değişim Rüzgarı ile yine dünyanın gündeminde. Bölge coğrafyasından karışıklık eksik olmuyor. Ama karışıklıklar bölgenin ekonomik ilgi çekiciligini de engellemiyor. Gelişmiş pazarlardaki ekonomik yavaşlama, büyük şirketlerin gelişmekte olan pazarlara yönelmesine sebep oluyor.
Ortadoğu da gelişmekte olan pazarlardan biri olarak büyük şirketlerin iştahını kabartıyor.
Sigortacilıkta da durum çok farklı değil. Gelişmiş ülkelerde sigorta primi hacmi büyümüyor.
Swiss Re Global Sigortacılık Raporuna göre, gelişmiş pazarlarda hayat dısı prim üretimi 2009 yılında %0.4 küçülürken 2010 yılında sadece %0.3 büyümüş durumda. Aynı dönemde gelişmekte olan pazarların hayat dışı prim üretimi ise sırasıyla %3.8 ve %7.4 büyümüş.
Ortadoğu pazarındaki büyüme bu oranların da üstünde, 2009’da %4.1 ve 2010’da %7.7 olarak gerçekleşmiş.
Büyüme rakamları her ne kadar olumlu gözükse de bölgenin dünya sigortaciliğindaki payı hala çok küçük. 2010 yılında toplam 27 milyar $ hayat dışı prim üretimi ile bütün dünyada üretilen sigorta priminin sadece %1.5’i Ortadoğuda üretilmiş, hayat primlerinde ise bu pay %0.2 ile yok denecek kadar az.
Şu bir gerçek ki, bölgeyi çekici kılan unsurlardan biri de bu rakamlar ve bölgenin muazzam büyüme potansiyeli. Bu potansiyelden faydalanmak isteyen büyük şirketler Ortadoğu bölgesini ayrı bir yapıyla yönetmeye başladı. Bölgenin daha önce bahsettigim karışık coğrafyası ve islami gelenekleri farklı bir yaklaşımı da kaçınılmaz kılıyor.
Bölgenin yönetim merkezi, vergi avantajları, yabancı yaşam tarzlarina karsı hoşgörüsü ve ulaşım kolaylığı avantajlarıyla, Birlesik Arap Emirlikleri şehirlerinden biri olan Dubai. Şehrin 1.9 milyon olan nüfusu gün içinde 2.5 milyonu aşiyor ve bu nüfusun tamamına yakını yabancılardan oluşuyor.
TÜRKIYE AÇISINDAN
Dubai’de sadece 5.000 civarında Türk var. Bölgenin genelinde de sayımız çok fazla değil. Buna karşın Türk kültürünün bölgedeki etkileri çok fazla. Türk olduğunuzu soylediğinizde mutlaka bir Turk dizisiyle ilgili yorum duyuyorsunuz. Türk yemekleri de bir o kadar popüler. Gazetelerde Türkiye ile ilgili haberlere, gelişen ekonomisi ve güzelligi ile ilgili övgülere çok sık rastlıyorsunuz.
Son donemde şirketlerin Türkiye ofislerini Avrupa Bölgelerinden çıkarıp Ortadoğu Bölgelerine bağlamaları bizi de bölgeye daha yakın hale getiriyor. Sigorta perspektifinden bakarsak, Ortadoğu hayat dışı sigorta prim üretiminin %28 ini yapan Türkiye bölgenin lider ülkesi durumunda. Prim üretimindeki büyüklüğümüzün yanında, uygulanan kanun ve yönetmelikler, şirketlerin sermaye yapıları ve yönetimleri Türkiye’yi bölgenin en oturmuş pazarı yapıyor.
Açıkcası, Türkiyenin Avrupa Bolgesi yerine Ortadoğu Bölgesinde yer almasının bizim için çok daha iyi olacağına inananlardanım. Türkiye Avrupa’ya sırtını dönmemeli, aksine hem batıya hem doğuya yakınlığını Ortadoğu liderliği için kullanmalı. Avrupa Bölgesinde küçük bir oyuncu olmak yerine, Ortadoğu bölgesinin en buyuk oyuncusu olması Turkiye için bir fırsattır. Genç ve aktif nüfusumuz, girişimci şirketlerimizle bu firsatı en iyi şekilde kullanabilecek durumdayız.
M. Tolga Güneş- Sigortacı/Dubai
Sadece sigorta sektoru degil tum sektorlerde durum ayni ozellikle ilac sektorunde Turkiye tam bir atlama koprusu onumuzdeki yillarda ilac firmalari Turkiye`yi tam anlami ile merkez ustu olarak kullanacaklar! Ilac firmalarinin 5 yil once gorduklerini sigorta sirketlerinin gorememesi beni sasirtti. Tolga Beyin tespitlerini taktirle karsiliyorum, tesekkurler.
Muzaffer