Türkiye Sigorta Birliği (TSB) “2012 Yıl sonu İtibariyle Merkez ve Bölgelerde Kadrolu, Sözleşmeli, Part-time, Full-time Çalışanlar Sayısı” verilerini açıkladı.
Sigorta şirketlerinde (200 kişilik reasürans şirketi/şirketleri çalışanları dahil) geçtiğimiz yıl sonu itibariyle; 6.280 kadın, 5.496 erkek çalışan olmak üzere toplam 11.776 kişi çalışmaktadır.
…
Aynı dönemde sektörün ürettiği toplam prim üretim rakamı da; 19.826.649.625.- TL olarak gerçekleşmiştir.
Yani Türk Sigorta Sektörü’nde çalışan başına prim üretim rakamı ortalama 1.712.738.- TL olarak gerçekleşmiştir.
…
Aynı dönemde Hayat ve Hayat Dışı ilk 20 şirketin prim üretim rakamlarını ve toplam çalışan sayılarını yan yana ekledim ve çalışan başına toplam prim üretim rakamı sonuçlarına ulaştım.
Pek çok faktör bu ortalamaları etkileyebilir. Örnek: Dağıtım kanalı farklılığı (acente, broker, banka veya direkt dağıtım kanalları, vb.gibi), iş stratejileri, ağırlıklı çalışılan branşlar bu rakamları etkileyebilir.
Ancak, sektörde hangi şirket, ne kadar çalışan ile, ne kadarlık prim üretebiliyor sorularına yanıt bulmak açısından güzel bir tablo ortaya çıktı.
Aslında böyle bir çalışmayı acenteler için yapmamız sektörel verimlilik açısından önemli bir veri olacaktır. Maalesef sonuçların çok olumlu çıkacağını zannetmiyorum! Değerli bir sigortacımız acenteler için kişi başına üretimin 500.000 TL olması gerektiğinden bahsetmişti. Ne dersiniz?
Giderek sertleşen rekabet koşullarında, acentelerin de ölçek ekonomisine dönmekten başka çareleri yok. Ancak, kişi başı şu kadar üretim diyemeyiz. Çünkü bu üretimin branş ve komisyon dağılımı, acentenin katlandığı giderler, o branşta acentelerin birbirleri ve diğer dağıtım kanalları ile rekabet durumu vb. gibi pek çok değişken işin içine giriyor.
Her halukarda daha fazla üretim yapan acente, bir de bu üretimi olabildiğince bilgi işlem alt yapısına yaptırır halde ise uzun dönemde karlı büyüyecek, aksi takdirde farklı süreçler işleyecektir.
Elinize sağlık. Benim de bir yorumum olacak. Bence burada “Merkez ve Bölgelerde Kadrolu, Sözleşmeli, Part-time, Full-time Çalışanlar Sayısı” yerine pazarlama elemanlarının sayılarını almanız daha doğru olur. Sonuçta prim üretimi merkezde risk yönetimi üzerine veya muhasebe üzerine çalışan birinin başarısını hiçbir şekilde yansıtmaz. Pazarlama elemanlarına göre bir hesap yapmak daha mantıklı ancak burada da sizin de yazınızda bahsettiğiniz gibi dağıtım kanalları sorunu ortaya çıkıyor. Bu yapı üzerinden bir sonuç çıkartmak oldukça zor.
Merhaba,
Tablodaki veriler pazarlama dışı personel sayılarını içeriyor. Dolayısıyla pazarlama personelleri dahil edildiğinde şirketlerin toplam personel sayıları buradakinden biraz daha fazla oluyor.
Ayrıca tablonun alt kısmında yer alan sektör toplamı sigorta şirketleri toplamını gösteriyor. Reasürans şirketleri dahil edildiğinde bu rakam metinde de bahsedildiği gibi 11.776 oluyor.
Yorumunuz için teşekkür ederim.
Birliğin bu konudaki tanımı, “Merkez ve Bölgelerde Kadrolu, Sözleşmeli, Part-time, Full-time Çalışanlar Sayısı” olarak metne yazılmıştır. Belirtilen tanım gereği rakamlar pazarlama dışında alınmıştır.
Buradaki pazarlama deyimi aslında satış teşkilatı diye anlaşılmalıdır.
Toplam çalışan sayısı reasürans (200 kişi) dahil 11.776 ve reasürans hariç 11.576 kişidir. Rakamların her ikisi de birisi metinde ve diğeri tablo altında yazılmıştır. Ancak, gene de daha açık olması için yazıya bir ekleme yaptım.
Orjinal metinde şirketlerin Prim/Çalışan sayısı hesaplamasında, hem prim hem de çalışan sayısında reasürans şirketleri bulunmamaktadır.
Ertuğrul