Arabuluculuk, dünyada tüketici anlaşmazlıkları, sözleşmelerden doğan anlaşmazlıklar, ailevi ya da komşuluktan doğan uyuşmazlıklar gibi birçok konuda tarafların çözüm tercihi olarak ön plana çıkıyor ve uzun yıllardır etkin bir biçimde kullanılıyor. Türkiye’de ise 7.6.2012 tarihli ve 6325 sayılı “Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu” ile uyuşmazlıkların alternatif çözüm yolları arasına katılmış bulunuyor. Bu düzenleme kapsamında 2013 yılında ilk sertifikalı Arabulucular görevlerine başlamış olup, uygulamalar, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulan “Arabuluculuk Daire Başkanlığı” tarafından koordine ediliyor.
Arabuluculuk, her iki tarafın da kazanarak masadan kalkabileceği çözümler ile yürütülen “Alternatif Uyuşmazlık Çözümü” yöntemi olarak özetlenebilir. Süreçte taraflar, Arabulucu huzurunda kendi çözümlerini kendileri üretip; süreci birlikte yönetiyorlar. Başka bir deyişle, taraflar sürece başlama, devam etme, anlaşmaya varma ve süreci sonlandırma konularında tamamı ile özgür oluyorlar. Arabuluculuk süreci tarafların aktif katılımı ve rızası ile tamamen özel ve gizli olacak biçimde ve ticari ilişkileri bozmayacak şekilde yürütülüyor. Arabulucu, kişiler arasında iletişimi sağlıyor, sistematik iletişim yöntemleri kullanarak çözüme ulaşmalarını kolaylaştırıyor.
Türkiye’de Arabulucu olmanın ön şartlarından birisi 5 yıllık deneyime sahip Hukuk Fakültesi mezunu olmak olduğu için, Arabulucu, tarafsız ve bağımsız bir hukukçu olarak adil bir biçimde müzakereleri yönetiyor. Arabulucu haklı ve haksızı belirlemiyor; aradaki uyuşmazlığı iki tarafın da eşit menfaatine olacak biçimde mümkün olan en hızlı ve az maliyetli şekilde çözümlemesine yardımcı olmaya çalışıyor. Adalet Bakanlığı’ndan alınan verilere göre, bu güne kadar yapılan başvurulan uyuşmazlıkların %90’ında çözüm sağlanmış ve Arabuluculuk ile çözümlenen uyuşmazlıkların çoğunluğu yalnızca bir günde çözümlenmiş durumda. Bu verilere baktığımızda Türkiye’de Arabuluculuğun ne kadar hızlı bir biçimde geliştiğini ve ne kadar etkin bir çözüm yöntemi olduğunu rahatlıkla anlayabiliyoruz.
Arabuluculuk yöntemi yargının yükünün hafifletilebilmesinin yollarından biri olarak da ön plana çıkıyor. Bu konudaki en önemli gelişmelerden biri ise, 1.1.2018 tarihinden itibaren, İş Mahkemelerinde açılacak olan; işçi-işveren ilişkisinden kaynaklı işçilik alacağı ve tazminat davaları ile işe iade talepli davalarda Arabuluculuğun dava şartı haline gelmesi oldu. Adalet Bakanlığı’ndan alınan verilere göre, bu sayede, yılda 500.000-700.000 civarında dosya Arabuluculuk ile çözümlenme yoluna gidecek ve çok kısa zamanda çözüme kavuşacak. Bunun sonucunda hem yargının yükü hafiflemiş olacak; hem de işçi ve işveren mahkemede yapılan bir yargılamaya göre çok daha kısa sürede sonuç almış olacak.
Arabuluculuk, sigorta sektöründeki uyuşmazlıkların çözümü için de alternatif ve çok hızlı bir çözüm yöntemi olarak ön plana çıkıyor. Dünyada yaygın olarak kullanılsa da, henüz Türkiye’de sektör için çok yeni bir kavram olmasına rağmen, kurumsal sigorta şirketleri birçok farklı alandaki uyuşmazlıkların çözümünde Arabuluculuk yöntemini kullanmaya başladı bile. Bilindiği üzere uyuşmazlık dosyaları, tahkim ve mahkeme süreçlerinin uzun sürmesi nedeniyle, sigorta şirketleri açısından belirsizliklere yol açıyor. Bu nedenle Arabuluculuk yönteminin bağımsız ve hızlı bir biçimde uyuşmazlıklara çözüm sağlaması, sigorta şirketleri açısından önemli faydalar sağlıyor. Bu noktada Arabuluculuk yöntemi ile çözüm sağlanacak dosyanın seçimi ve Arabuluculuk yöntemine başvuru aşamasının belirlenmesi, başka bir değişle zamanının doğru belirlenmesi büyük önem taşıyor. Örneğin, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, tahkim veya mahkemeye başvurmadan önce ilgili dosyanın sigorta şirketi tarafından Arabulucuya yönlendirilmesi, etkin ve hızlı çözümün önünü açıyor.
Bilindiği üzere, mahkeme ve sigorta tahkimdeki başvuruların büyük bir oranını oluşturan değer kaybı, maluliyet tazminatı ve destekten yoksun kalma tazminatı taleplerdeki sigorta şirketi ile mağdurlar arasındaki uyuşmazlığın temel noktası mevzuat ile Yargıtay içtihatları çerçevesinde anılan tazminatların hesaplanmasında yöntem farklılıklarıdır. Tarafların bir araya gelmesi sonucu ortak bir anlayışa ulaşılabilme imkânı, bu uyuşmazlıklarda da Arabuluculuk ile çok hızlı sonuç alınabilmesini sağlayabiliyor.
Öte yandan, örneğin rücu dosyalarında, sigorta şirketinin alacaklı durumda olması, rücu edilecek tutarın belirlenmiş olması ve bu tutar üzerinde sigorta şirketinin indirim ya da taksit yapmak açısından inisiyatif sahibi olması nedeniyle, taraflar ortak bir noktada hızlı bir biçimde buluşabiliyor ve uyuşmazlıkların Arabuluculuk ile çözümlenebilmesi sağlanabiliyor.
Benzer şekilde, sigorta poliçesinden kaynaklanan sigorta şirketi ile sigortalı arasındaki uyuşmazlıklarda da Arabuluculuk son derece etkin bir çözüm yöntemi olarak karşımıza çıkıyor.
Dünyada, Arabuluculuk faaliyetleri için profesyonel şirketler tarafından kurulan; taraflara toplantı odaları, yiyecek servisleri vb. destek hizmetleri de sunabilen genellikle belirli alanlarda uzmanlaşmış Arabuluculuk Merkezleri bulunuyor. Ülkemizde ise mevcut avukatlık bürolarının çoğu, gizlilik şartlarına uyacak uluslararası standartlara sahip toplantı odaları, sekretarya hizmetleri gibi tüm uygun fiziksel şartları her zaman sağlayamıyor. Adalet Bakanlığı tarafından sağlanan imkânların da kısıtlı olması nedeniyle, konusunda uzmanlaşmış kurumsal merkezlerin yaygınlaşması beklenen bir ihtiyaç haline gelmiş görünüyor. Bu ihtiyaca karşılık olarak da kurumsal firmalar tarafından yapılan uluslararası standartlarda Arabuluculuk Merkezleri ve avukatların bir araya gelmesi sonucu kurulan Arabuluculuk Merkezleri faaliyetlerine başlamış durumda.
Arabuluculuk ülkemizde, dünyadaki örnekleri ile kıyaslandığında yeni olmakla birlikte, büyük bir hızla yaygınlaşıyor. T.C. Adalet Bakanlığı 2015-2019 Stratejik Planında yer alan ve Hukuki Uyuşmazlıklarda Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemlerinin Geliştirilmesi kapsamındaki hedefler doğrultusunda Arabuluculuk, yoğun bir biçimde destekleniyor ve uyuşmazlıkların çok hızlı ve daha az masrafla çözülmesine yüksek oranda katkı sağlayabiliyor. Bu nedenle Arabuluculuğun yakın gelecekte hızla yaygınlaşarak sigorta sektörü dahil tüm sektörlerde etkin bir biçimde kullanılacağını söylemek doğru olacaktır.
Suat Dolu
*Medyan DRC
Tlf: 0850 277 23 00/250
*Medyan DRC bir FU Gayrimenkul Yatırım Danışmanlık A.Ş. markasıdır.