Banka Sigortacılığında Kritik Başarı Faktörleri-1

Dünya’da banka sigortacılığı, sigorta ürünlerinin banka personeli tarafından (sigorta şirketi ile hiçbir temasa ihtiyaç duyulmaksızın) satılması anlamında kullanılmaktadır. Bu nedenle ağırlıklı olarak krediye bağlı satılan sigorta ürünlerinin satışına verilen isimdir. Örnek: Hayat ve kredi risklerini koruma ürünleri yaygın olarak bu şekilde satılan ürünler arasında sayılabilirler.

Banka ve Sigorta Şirketlerinin pazarda konumlanmasından (Bireysel, KOBİ, Ticari veya Kurumsal segmentteki müşterilere hitap eden kuruluşlar) başlayarak pek çok etken Banka Sigortacılığının yapılandırılmasında farklılık gerektirebilir.

Banka Dağıtım Kanallarından Satılabilecek Ürünleri Şu Şekilde Sınıflandırabiliriz:

1- Bankacılar tarafından satılan sigorta ürünleri / Bankacılar tarafından müşteri yaratılan ancak, satışı sigorta şirketi ekiplerince tamamlanan sigorta ürünleri,

2- Krediye bağlı banka riskini koruyan / Gönüllü satılan müşteri riskini koruyan,

3- Bankacılık ürünlerini tamamlayan / Tamamen müşterinin sigorta ihtiyacından kaynaklanan,

1- Bankacılar tarafından satılan ürünlere ilişkin Banka Sigortacılığında kritik başarı faktörleri,

-Başarılı bir Banka Sigortacılığı uygulaması için, olmazsa olmaz ilk kriter: Banka ve Sigorta Şirketinin banka sigortacılığı hedefleri ve vizyonu konusunda istekli ve hemfikir olmasıdır. Bu vizyon ve enerji yukarıdan aşağıya inecektir.

-Öncelikli hedef, Banka satış ekiplerinin, sigorta ürünlerini çok hızlı bir şekilde Banka’nın ana IT sistemine entegre ekranlar aracılığı ile üretilebilmesinin sağlanmasıdır. Bu sayede çok sayıda noktadan, müşteriye hitap sanatını iyi bilen satış ekipleri tarafından müşterileri ulaşılmış olur.

-Bankacının sigorta ürününü satmak için kullandığı, alışık olduğu ekran dışında başka bir sisteme/ekrana geçmemesi, sigorta ürünlerine ait ekranların, bankacılık iş akışı sırasında oluşturulması kritik önemdedir. Temel sigortacılık ürünleri (kasko, trafik, ev, işyeri, ferdi kaza, işsizlik vb. gibi) yukarıda belirtilen şekilde kredi kullandırım süreci içine yerleştirilmelidir.

Örnek: Kasko poliçesi adımının, otomobil kredisi kullandırım ekranlarını takiben Banka portföy ekranlarına çıkması, müşteriye ikinci defa demografik bilgiler sorulmadan sadece ürüne ait spesifik soruların sorulması ve müşteriyi bıktırmadan anında teklif verilebilip müşteri kabulüne göre poliçe üretilebilmeli ve tahsilat kısmı da müşterinin talebine göre hesaba ya da kredi kartına bağlanabilmelidir.

-Bir başka kritik başarı faktörü, Banka ve Sigorta Şirketi organizasyonları arasında yoğun bir iletişim/sinerji/paralel organizasyon yapısı sağlanmalı ve çıkartılacak her türlü Bankacılık ürünün de ne tür sigorta ürünleri ile desteklenebileceği konusu yapılandırılmalıdır.

Örnek: Banka, aileleri hedef alan bir ürün çıkartıyorsa aile üyeleri için ferdi kaza koruması, çocukların ve evcil hayvanların 3. Şahıslara vereceği sorumluluk için sigorta ürünlerinin çıkartılması gibi. Üniversite öğrencilerine sunulacak bir banka ürününde yine üniversitelilere dönük ürünler çıkartılması gibi.

-Sigorta ürünlerinin satışı ve kullanımı süresince Bankacıların bankacılık işlemlerinde (Ana iş) olumsuz etki yapabilecek kronik aksamalara yer vermemek ve müşterinin Bankacıya sigorta ile ilgili geri dönüşünün engellenmesi için süreçlerin iyi kurgulanması gerekir.

Şöyle ki; Hasar anında sms, mail veya çağrı merkezi aracılığı ile hasarın her aşamasında müşteri bilgilendirilmeli, sorularında muhatabın Sigorta Şirketi olduğunun altı çizilmeli ve en azından Bankanın hizmet hızında, seri hizmet verilebilmelidir.

-Sigorta şirketinin sigortacılıkla ilgili Bankanın ihtiyaç duyabileceği her türlü raporlamayı sağlayabilecek altyapıyı oluşturması gerekir. Genel Müdürlük, Bölge, Şube, Portföy Takımı, Portföy bazında raporlamalar yapılabilmeli. Ürün bazında kırılımlarda bu raporlamalar verilebilmelidir.

-Banka sigortacılığında kullanılması gereken önemli araçlardan birisi de motivasyon ve ödüllendirme kampanyalarıdır. Sigorta ürünleri kim ne derse desin Bankacıların ana ürünlerinden birisi olmadığı için ve bankacıların satması gereken yüzlerce finans ürünü varolduğu için zaman zaman krediye bağlı olmayan sigorta ürünlerinin satışında bu satışların motive edilmeye ve hatırlatılmaya ihtiyacı vardır.

Bankacılar için en önemli motivasyon aracının, maddi değerli hediyelerden çok, Genel Müdürlüğe cc’li ve başarının/başarılıların listelendiği mesajlarda ismen (Bölge, Şube, iş kolu, ekip ve/veya birey olarak) yer almak olduğunu söyleyebilirim.

Bankanın merkezden uzak bir şubesindeki x çalışanının isminin, böyle bir motivasyon mesajı (mailinde) içinde yer alması (başarılı veya başarısızlar içinde) en büyük motivasyon aracıdır.

Ama elbette maddi içerikli motivasyon kampanyaları da yapılmalıdır. Burada da en etkili metot, “Banka üst yönetimlerinin de katılacağı organizasyonlara katılabilme” ile sonuçlanan ödüllerdir.

Bununla birlikte kampanyaların düzenli raporlanması, bu raporlama içerisinde sadece sigorta şirketine hitap eden bilgiler değil, Bankanın ve bankacının bu üretimden neler kazandığı ve/veya neler kaybettiği de rakamsal olarak gösterilmelidir. Şöyle ki, “bu kampanya da şu kadar prim üretildi”, demek yerine, “şu kadar prim üretildi ve banka/şube/çalışan şu kadar komisyon geliri yazdı” diyebilmek önemlidir.

-Banka çalışanına sigorta da üretimden gelir yaratabilmekte çok etkili bir yöntemdir. Sigorta şirketi için karlı ürünlerde daha yüksek, daha az karlı işler üzerinden daha düşük komisyon verilmesi, komisyonun sadece satıştan değil, satılan ürünün tahsilatı üzerinden verilmesi önerilir.

-Banka dağıtım kanallarından satılacak bireysel ya da önceden yapılandırılmış ürünlerin satışında son önerimiz ise oluşturulacak sigorta satış ekiplerinin düzenli aralıklarla şube ziyaretleri yapıp, sohbet, bilgi aktarımı, sorun dinleme ve çözümüne aracılık etme ve de motivasyon görüşmeleri yapmasının sağlanmasıdır.

Sigorta Sektörünün En Önemli İhtiyacı: IT Altyapısıdır.

Türkiye’de 90 lı yıllarda bankacılık sektörü, finans sektörünün diğer oyuncularından çok daha ileride IT altyapısına kavuştu.

Böyle bir gelişmeyi sigorta sektörü yakalayamadı. Halen yakalamaya çalışıyor ve bu sürecin sancılarını yaşıyor.

Faizlerin düşerek “mali gelirlerin” Sigorta Sektöründe 1990-2007 döneminde yarattığı gelir marjının artık kalmaması ile birlikte, sigorta şirketleri için “teknik karı artırma” ve “giderleri düşürebilme” çabası başladı.

Teknik geliri artırma konusunda temel ürünlerde yaşanan yoğun rekabet nedeniyle şirketler, her geçen gün daralan fiyat marjlarında çalışmak zorunda kaldı.

Daha kolay ulaşılabilir müşteri segmentleri ticari ve kurumsal müşteriler olduğundan bu alanda rekabet daha da yoğunlaştı.

Bireysel müşterilere, klasik dağıtım kanalları ile verimli bir ulaşım imkanı olmadığı için de, “Banka Dağıtım Kanallarının” satın alımları gibi kanal arayışlarına ilgi arttı.

Bu defa giderlerin düşürülmesi ile ilgili çabalar yoğunlaştı.

Bir sigorta şirketinin en büyük gider kalemleri:

-Ödenen/Muallak Hasarlar, (Teknik)

-Reasürans Giderleri, (Teknik)

-Genel Giderler,

olarak sıralanabilir.

-Ödenen/Muallak Hasarlar:

Aslında sadece Türkiye de değil Dünya da da Kasko ve Trafik branşlarında  her zaman hasar/prim rakamları yüksektir. Ama bu dönemde;

  • -Yeni araç girişleri ile Türkiye de artan trafik yükü,
  • -Araç üreticilerinin kendi aralarında yaşadıkları rekabet nedeniyle, satış sonrası hizmetlerden gelir yaratma istekleri,
  • -Kazalarda beyanname sistemine geçişin (tüm Dünya da olduğu gibi) ilk yıllarda görülen negatif etkisi,gibi nedenlerle motor branşı hasar rakamı arttı.

Doğal afetlerin ve artan rekabetin de etkileri ile yangın ve mühendislik branşlarında hasar/prim arttı.

-Reasürans giderleri:

Pazarda yaşanan gelişmeler reasürans giderlerini azaltmak bir yana artırdı.. Dünya da konsalidasyonlar ile reasürör şirket sayısı azaldı. Marmara Bölgesi’ndeki deprem ihtimali reasürörler lehine her zaman maliyet artırıcı risk oldu.

-Genel Giderler:

Şirket genel giderlerinin yaklaşık 2/3 ünü personel giderlerinin oluşturması beklenebilir.

Bir taraftan yoğun rekabet içerisinde kaliteli insan gücüne ihtiyaç duyarken, bir taraftan da personel giderlerini azaltabilmenin veya oransal olarak düşürebilmenin yegane yolu, iş yükünü IT altyapısına yüklemekle söz konusu olabilir.

Hele ki bireysel müşterilerle çalışmak planlanıyorsa (şu anda Türkiye pazarında ki en önemli potansiyel) operasyonu olabildiğince müşterinin kendisine yaptırmak ve şirket içinde minimum operasyon yapmak bu çalışmanın ulaşabileceği son noktadır.

Şirketlerin asıl kuruluş amacı “Mevcut müşteriyi içerde tutmak ve yeni müşteri bulmaktır.” Bu hedefi gerçekleştirecek nitelikte, optimum sayıda kaliteli ve motive iş gücü ile verimliliği artırmak Sigorta Şirketlerinin en önemli karlılık modelidir.

IT yatırımları zaman, sabır ve sermaye gerektirir. Türkiye de sigorta sektöründe yer alan Sermayedarların bu zamanı, sabrı ve sermayeyi yöneticilere tahsis etmeleri, şirketlerin başarılı geleceği açısından alınması gereken temel karardır.

Katastrofik Hasarlarda Olağanüstü Durum Yönetimi

Doğal afet ve/veya katastrofik hasarlar ile karşılaşıldığında, kamuoyu doğal olarak yönünü sigorta sektörüne çevirmekte, sektörden gelecek mesajlara kulak kabartmaktadır.

Bu dönemdeki hızlı ve etkin iletişimin etkileri, sektörün ve şirketlerin pozitif algısı adına çok daha büyük olmaktadır. Ancak, tecrübesiz ekiplerin yaşadıkları şok nedeniyle hareketsiz kalmaları, ağır hareket etmeleri de tam tersine negatif algı yaratabilir.

Bu tür hasarlarda sigorta sektöründen beklenti, “herhangi bir hasardan sonra ne yapılması gerekiyorsa” odur. Sadece doğru, anlaşılır mesajlar ile süreç hakkında kamuoyu bilgilendirilmelidir.

Kriz durumunda ilk yapılması gerekenler ile ilgili önerilerim şu şekildedir:

-Hasarın duyulmasını takiben, şirketin ilgili departman yöneticileri ile “acil durum toplantısı” yapılmalıdır. Bu toplantı ve sonuçları kurum içinde de paylaşılmalıdır.

-Toplantıdan şirketin kurumsal algısını etkileyebilecek en fazla 3 karar alınıp hızla uygulamaya geçirilmelidir.

-Hasar bölgesi eğer mümkünse derhal ziyaret edilmelidir.

-Bölgedeki müşterilere telefon (çağrı merkezleri aracılığı ile veya oluşturulacak bir ekip) ile ulaşılıp, “geçmiş olsun dilenmelidir.” Müşteri ihtiyaçları dinlenmelidir.

-Hasarın ilk günlerinde tespit edilen hasarlara dönük avans ödemeleri, müşterinin yaşam boyu etkisinden kurtulamayacağı önemli bir jest olacaktır.

Senede en az bir defa, bu konuda alternatifli senaryolar üzerinden kurum içi provalar yapılması hazırlıklı olmak açısından etkili olacaktır

Importance of Direct Communication with Employees

Success or failure of company’s management are affected by more than launching a new vision for the company but bringing that vision into the common vision of all employees.

When a new management team has been created, the investor or board look for a minimum of competence and business experience levels for the candidates.

The management team may carry out this established vision by setting up mission and strategies which embrace all stakeholders. Then they may start to work for realization of it.

The main topic is about ensuring all employees know and deeply understand that vision as it’s. Due to the differences in personal perceptions in the organization, until achievement to last employee in the organization the vision of the company will be under erosion of subjective assessments.

Each employee is the boss of their own business. If nobody informed these bosses about vision, company can be managed in anycase but it will not be reach desired targets.

My recommendation for that is gathering all employees together in the same location, preferably out of city at least once a year. The main part of this meeting would be the CEO meeting which is basicly the presentation of what is the company’s vision and strategic objectives, distirubed by what is to tell the company and its employees.

But I also recommend that, this meeting should be shaped not only pure business but also to seperated on time for entertainment. There is no other more efficient way to make people move towards a truly shared vision in a friendly environement.