Sigorta Sektörünün Desteği ile Dayanışmaya Katılım

 

6 Şubat depreminin ardından vefat eden vatandaşlara ait  bankalardaki bireysel kredi ve  kredi kartı borçları hayat poliçesi kapsamında sigorta şirketleri tarafından ödenir, ödenecektir.

Türkiye’de banka sigortacılığının en güzel örneği, hayat sigortaları ile banka müşterilerinin kredi risklerinin korunmasına ilişkin uygulamalardır. Hayat sigortası tanzim edilmeden ve hatta toplam prim tutarı verilecek krediden mahsup edilerek ödenmeden müşterilere kullandırılan bireysel kredi neredeyse yoktur.

Kredili hayat poliçelerinde lehtar (hasar olursa ödemeyi alacak taraf) krediyi veren kurumdur. Müşteri kredi riski devam ederken vefat ederse veya yaralanırsa bu poliçeler müşterinin, kredi verene borcunu öderler.

İyi bir uygulamadır. Hem kredi verenin riskini, hem de müşteri ve varislerini, korur. Dünya genelinde de benzer şekillerde uygulanır.

Müşterinin talebi ve bankaların politikalarına göre verilen bireysel kredinin vadesine paralel kredili hayat sigortası yapılır.

Örnek: 3 yıllık kredi ise 3 yıllık poliçe kesilir.

Konut ve araç kredilerinde de sistem bu şekilde çalışır. Kredi kartı risklerini örten hayat sigortası poliçeleri de mevcuttur. Hatta bazı ticari kredilerin, kredi sözleşmelerinin kefillerine de hayat poliçesi düzenlenebiliyor.

Türkiye’de faaliyette bulunan tüm bankaların ya bağlı oldukları gruba ait veya uzun süreli kontratlar ile birlikte çalıştıkları bir hayat şirketi bulunmaktadır.

Kredili hayat poliçelerinde de katastrofik (büyük, beklenmedik) hasarlara karşılık sigorta şirketleri tarafından bir reasürans tretesi alınır. Hemen hemen tüm hayat şirketlerinde bu reasürans tretesi bulunur.

Depremden sonra ülke genelinde yayılan dayanışmaya bazı bankalardan da açıklamalar geldi.

“Deprem bölgesinde vefat eden bireysel kredi veya kredi kartı borcu olan müşterilerin borçlarının silindiği açıklandı.”

Vefat eden bu müşterilerin risklerinin hayat sigorta şirketleri tarafından zaten ödeneceğinden hareketle, silindiği  ifade edilse tamam da;

Borçlar silindi derken, bu riskleri ilgili hayat sigorta poliçelerinden de talep etmeyeceğiz, bu riski biz kendi bünyemizden karşılayacağız mı denilmek istendi?

Durum böyle değilse açıklamayı hakkı ile yapmak doğrusu değil midir?

Örnek, “Biz işimizi iyi yaptık, müşterilerimize sigorta şirketlerinden hayat sigorta koruması aldık, felaket sonrası şimdi bu ürünler devreye giriyor ve borçlar siliniyor”, demek daha doğru açıklama olmaz  mı?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir