Aynılaştık. Farklılık Arıyoruz…

Globalleşme, gelir seviyesinin artması, gelirin yaygınlaşması, ulaşımın kolaylaşması, eğitim standartlarının birbirine yaklaşması, moda ve trendlerin takibi ve medya (özellikle sosyal medya) sayesinde kendinizi herkes ile aynı hissediyor musunuz?

Ben bazen kendimi koca bir Dünya’nın içinde “herkesten biri” ve “çok standart” hissediyorum ve de bu duyguyu sevmiyorum.

Sanki artık mahallenin, kasabanın, şehrin değil, Dünya’nın ortak starları oldu.

“Bizim” kavramı milletleri de aştı, evrensel oldu.

Aynı anda “ben” duygusu daha küçük bir gruba aidiyetten, Dünya üzerinde yaşayan 7 milyar insandan birisi olma duygusuyla yer değiştirdi. “Payda daki” sayısal artış “Pay daki” duygunun içeriğini daha basitleştirdi.

Neden farklıyı arama çabamız arttı?

Neden kimsenin gitmediği tatil yerlerine gitme ihtiyacımız var?

Daha faklı görünme isteğimiz arttı?

Bir taraftan Global de Dünyanın bireyi olma hazzını yaşarken, bir taraftan da ben olmayı mı arıyoruz?

Artık, kimsenin bilmediği, gitmediği, yalnız kalınabilen, bir yer kaldı mı?

Senelerce Datça da, Mesudiye Köyüne gittik. Koca bir plajda denize giren 5 kişiden birisi olma duygusu bizi çekiyordu? Belki de, orada kendimizi özel hissediyorduk.

Şimdi kendinizi özel hissedebileceğiniz yer kaldı mı?

Bir gazetemizin haberine göre, Bayramda 5 milyon İstanbul’lu tatile gitmiş.

Sıradanlık duygusu ülke ile sınırlı değil.

ABD ve Avrupa da ki ekonomik krizi “bizselleştirmedik mi?

Avrupa da, Rusya da, ABD de gezerken, yediğiniz, içtiğiniz, giydiğiniz, alış-veriş yaptığınız yerler, sizlere aynı gelmiyor mu?

Çokuluslu şirketlerde çalışırken, dışardaki ve içerideki çalışanların çalışma tarzlarının, günlük kaygılarının, sevinçlerinin, neredeyse aynı olduğunun biliyor muydunuz?

Ben olmayı aramak için yönümüzü başka şeylere mi döndürmeliyiz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir