Banka Kredili, Sigortasız Konut Deprem Hasarları Sorunu ve Çözüm Önerileri

 

Deprem bölgesinde hasarlanan kredili ve/fakat sigorta teminatı olmayan konutlara ait konut kredisi borçlarının ödenmesi hususu, hem depremzedeler hem de bankalar için sorun olacaktır.

Konut kredisi kullandığınızda banka, krediye konu gayrimenkulün üzerine ipotek tesis eder. Borcun ödenmemesi durumunda bu kredilerin en önemli teminatı alınan ipoteklerdir.

Bankalar,  ülke içerisinde ipotek teminatı ile verilen konut kredilerine ilişkin  portföylerini teminat göstererek sendikasyon kredisi alırlar. Bu portföydeki konutların deprem gibi nedenlerle teminat vasfını kaybetmesiyle, farklı lokallerdeki  konutlar ile değiştirilmesi gerekebilir.

Bu ve benzeri finansal hareketlerde, özellikle katastrofik risklere karşılık konutların uğrayabileceği fiziki hasarların teminatı sigorta poliçeleridir.

Ülkemiz uygulamasında konutun değerine göre deprem riskini koruyan iki sigorta ürünü (police) olması gerekmektedir.

  • DASK: Senede bir defa limitleri, enflasyona ve bina inşaat maliyetlerine göre güncellenmektedir.
  • Konut Yangın Sigortası:  İçerisinde, DASK teminatının üzerine çalışacak ihtiyari deprem teminatı da bulunan konut sigortası ürünüdür.

Eğer bir konut kredisi teminatı olarak DASK ve konut sigorta poliçesi satın alınıyorsa, poliçe üzerine Dain-i Mürtehin (DM) İlgili Banka yazılmaktadır.

Bir hasar meydana geldiğinde,  sigorta şirketleri hasar tazminat tutarını önce DM lehtarı ilgili bankaya, o anki açık risk tutarı kadar öderler;  ödenecek sigorta tazminat tutarı, kalan kredi tutarını aşıyorsa da artan kısmını müşteriye öderler.

Uygulamadaki sorunlar;

  • DASK ve konut sigortası (ihtiyari deprem teminatlı) poliçelerinin vadeleri bir yıldır.
  • Oysa konut kredilerinde vadeler 10 yıla kadar uzayabilmektedir.

On yıllık kredi döneminde birer yıllık düzenlenen poliçelerin, her yıl yenilenip/ yenilenmediğinin takip edilmesi gerekmektedir.

Teknolojik olarak en gelişmiş sektörler olan bankacılık ve sigortacılık sektörleri arasında, süresi bir yıl olan poliçelerin yenilenme takibinin yapılabildiği online alt yapının henüz kurulamamış olması, bir yıldan uzun süreli konut kredisi kullanarak ev almış depremzede vatandaşı, bankaları ve sigorta şirketlerini olumsuz etkiliyor.

Yenileme vadesi gelen ve DM ilgili banka olan DASK poliçelerinin ve ihtiyari deprem sigortası teminatını içeren konut poliçelerinin karşılıklı olarak izlenebildiği bir online alt yapı halen yok.

DASK kurumu, Türkiye Bankalar Birliği’nin verdiği banka iletişim mail adresleri üzerinden, mail yolu ile tazminat ödemesi yaparken ilgili banka ve şubeden muvaffakat almak zorunda kalmaktadır.

Gelelim konut poliçelerindeki duruma, orası biraz daha karışık.

Genelde bankaların birlikte çalıştığı, acenteliğini yaptığı sigorta şirketleri var. Durum böyle olunca her sene yenilenmesi gereken konut poliçelerinin takibi bir nebze kolay oluyor.

Öte yandan, tüketici lehine yapılan mevzuat düzenlemeleri ile müşteriye, “Banka tarafından belirlenen  X sigorta şirketinden poliçeni yaptırmak zorundasın”, demek mümkün değildir.

Farklı şirketlerden de sigorta poliçesi alıp, Dain-I Mürtehin ilgili Banka olmak üzere kredi kullanmak için bankaya ibraz edebiliyorsunuz.

(Bknz: Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nın 13 Mart 2015 tarih ve 29214 sayılı, BİREYSEL KREDİLERLE BAĞLANTILI SİGORTALAR UYGULAMA ESASLARI YÖNETMELİĞİ)

Ortaya çıkan fiili durumda; daha önce banka ve anlaşmalı sigorta şirketinin, kendi aralarında kurabilecekleri  bilgi işlem alt yapısı aracılığı ile “sigortalılık durum tespiti”, yönetmelik sonrası ilgili banka ile yaklaşık 65 sigorta şirketi arasında yapılmak durumundadır. Düzenleme müşteri lehine olmakla birlikte bankalar/sigorta şirketleri için izleme-kontrol süreci biraz daha karışık hale gelmektedir.

Burada da kredi kullandıran banka sürekli olarak ve ne yazık ki sistem yardımı olmadan manuel şekilde müşterisinin yeni DM poliçesini takip etmek zorunda kalmakta, eksiklikler oluşmakta ve yaşadığımız deprem benzeri katastrofik hasarlar sonrasında, başta depremzede olmak üzere banka ve de sigorta şirketleri sorun yaşamaktadırlar.

Sorunun çözümüne ilişkin önerilerim:

  • Kredi süresine paralel uzun süreli DASK ve konut sigortası (ihtiyari deprem teminatlı) düzenlenebilmesine dönük çalışmalar yapılmalıdır. Örnek: Konut kredisi 5 yıl ise, poliçe de 5 yıllık. (Geçmişte, krediyi alanı koruyan, ferdi kaza poliçeleri için uzun süreli poliçeler yapmıştık) Uzun süreli poliçeler için en önemli konu, reasürans anlaşmalarının bu şekilde düzenlenmesidir.
  • Öncelikle DASK ve Türkiye Bankalar Birliği aracılığı ile DASK poliçelerinin ve tazminat ödemelerinin sistemsel takibinin yapılabildiği bir ortak izleme/takip online altyapısı kurulmalıdır.
  • DASK üzerine çalışacak ihtiyari deprem teminatını içeren Konut Sigortası poliçelerinin ortak takip edilebildiği Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye Sigorta Birliği arasında bir sistem alt yapısı oluşturulmalıdır. Her iki Birlik de kendi üyelerinden gerekli verileri alıp karşı taraf ile paylaşabilirler.

Bankalar anlaşmaları olduğu sigorta şirketleri dışındaki sigorta şirketlerince düzenlenen poliçeleri, sigorta şirketleri de tazminat ödemelerinde önce banka alacağını izleyebilmelidir.

Kredi kullanan için krediye ihtiyaç duyduğu dönemde, ilave her gider sorun teşkil etmekte ve bu tür harcamaları yapmak için isteksiz davranmaktadır. Kredinin vadesi süresince de bu isteksizlik devam etmektedir. Ama yaşanan felakette gördük ki deprem gibi katastrofik hasarlar oluyor ve kredi borcu, yaşanan felaketler sonrasında konut hasara uğrasa bile devam ediyor.

Belki yaşanan bu deprem felaketi için geçici farklı çözümler olabilir. Bankaların bu tarz ağır orta derecede hasarlanan konutlara ilişkin sigortası olmayan,  kredilerdeki alacaklarından vazgeçmesi gibi. Ama biz gelecekte olabilecek daha büyük hasarlar için sistemimizi iyi kuralım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir