Babam, 70 yaşında. Ekim 2011 tarihine kadar, hiçbir ciddi sağlık problemi yaşamamış, kollestrol, şeker, tansiyon gibi sıklıkla ortaya çıkanlar dahil sağlık problemleri ile karşılaşmamış, sağlıklı ve bedenine çok dikkat eden bir adamdı.
Ekim ayında, sol tarafında uyuşma şikayeti ile yaz aylarında yaşadığı Ürgüp’ten, Nevşehir Devlet Hastanesine kaldırıldı. Burada yapılan testler sonucunda Beyinde Lezyon (Beyinde bilinmeyen her türlü oluşuma verilen isimmiş) olduğu ve bu lezyonun Herpes Virüsü (Dudakta çıkan uçuklar ile aynı virüs) nedeniyle ortaya çıkmış olabileceği öngörüsü ile, 14 gün serum tedavisi yapıldı ve hastaneden taburcu edildi.
2 ay sonra tekrar aynı hastanede çekilen MR neticesinde, beyindeki lezyonun küçüldüğü ve verilen ilaçların işe yaradığı ifade edildi. Biz de ailece gelişmelerden mutlu olduk. Gerçekten de artık; yürüyüşlerini yapabiliyor, aracını kullanabiliyordu.
Mart ayının 24 ünde tekrar, vücudun sol tarafında uyuşma ve başın zonklaması şikayetleri ile bu defa Ankara da Gülhane Askeri Tıp Fakültesi’ne yatırıldı ve çekilen MR sonucunda beynin sağ yanında “mandalina büyüklüğünde bir ur (tümör)” olduğu ve hemen ameliyat edilmesi gerektiği, söylendi.
…
Gerek hastamız Hastanede yatarken ikinci göz olarak test sonuçlarını gösterdiğimiz ve gerekse taburcu edildikten sonra görüştüğümüz farklı doktorlar tarafından; tümör oluşumunun ilk başlangıç aşamaları ile herpes virüsünün neden olduğu hastalığın benzer emareler gösterebildiği ve hastalığın Ekim ayındaki test sonuçlarını kim görse benzer teşhis ve tedavi uygulamalarına geçilirdi, denildi.
Ancak; gelişmelerden öğrendik ki bu tür durumlarda mutlaka beyin tümörü alternatifinin de değerlendirilmesi gerekiyor.
…
Çok hızla ameliyat kararı alınmış olması ve ameliyatında çok riskli olduğu ifade edilince, böyle bir riski almadan önce başka doktorlara da babamızı göstermek istedik.
Bu konuda uzman 6 ayrı doktora gittik.
Bir grup doktor, hastanın acilen ameliyat edilmesini ve daha sonra “şua (ışın, radyoterapi)” tedavisine geçilmesini; diğer bir grupta ameliyatın çok riskli olması nedeniyle tercih edilmemesi, bunun yerine hastadan alınacak biopsiye göre, hemen şua tedavisine geçilerek yaşam süresinin uzatılması gerektiğini söyledi.
Önce, bu konuda iyi olduklarını öğrendiğimiz, Gazi Üniversitesi Hastanesi’nde biopsi yaptırdık. Fakat, urun ilerlemesi ve babamızın hayat standartlarında gerileme görülmesi sürecinin hızlanması üzerine (biopsiye ait patoloji sonuçlarının da etkisi ile), bir hafta içinde ameliyat ettirme kararı aldık.
Beyin Cerrahı Prof. Dr. Haluk Deda, tarafından 16 Nisan 2012 tarihinde Ankara TOBB ETÜ Hastanesi’nde ameliyat yapıldı ve ur temizlendi. (Ameliyattan sonra, belki yoğunluğundan, Haluk bey hastası ile ilgilenemiyor.)
Sonraki aşaması, urun ameliyatta alınamamış parçalarının temizliği ve/veya yeniden ortaya çıkmasının önlenmesi için, ameliyattan 15 gün sonra başlayarak şua tedavisi.
…
Ur oluşumu, önce hücrelerin ayrı ayrı, dağınık olarak (bizim hastamızda) bozulması, daha sonra bu bozulan hücrelerin gruplaşması ve daha sonrada bu grupların beynin belli bir kısmını mandalina büyüklüğünde sarması şeklinde gelişiyormuş. Bu arada beyin, tüm gücü ile bu hastalıkla mücadele ediyormuş.
…
Hastamızda ur beynin sağ tarafındaydı.
Yine bu süreçte öğrendik ki beynin sağ tarafı, vücudun sol yanını ve sol tarafı da, vücudun sağ yanındaki organları kontrol ediyor.
Urun alınması ile vücutta ameliyattan hemen önceki hareket kayıpları aynen kalıyormuş. Çünkü ameliyat ile beyinde bozulan bölüm alınıyor. Bozulan bölüm hangi rahatsızlıklara yol açtı ise o bölüm alındıktan sonrada aynı rahatsızlıklar sürüyormuş.
Örneğin, bizim hastamızda ameliyat öncesi sol ayakta hareket kaybı vardı. Ameliyat sonrası aynı hareket kaybı devam ediyor.
Ancak, biran önce temizlenmezse, tümör beyinde hızla yayılıyor ve diğer organları da olumsuz etkilemeye başlıyormuş.
…
Babamızın hastalığını niye bloğumda yazıyorum?
Ben bir hasta yakını olarak, bizim sürecimizi anlatmak ve paylaşmak istedim.
Çünkü; anladık ki bu hastalıktan sıkıntı çeken çok sayıda insan var. Farklı doktorlar farklı tedaviler öneriyorlar. Kendiniz için değil ama bir yakınınızın hayatını etkileyebilecek kararları almak ise çok zor.
Aman sağlığınıza dikkat edin. Çok zor süreçler bunlar.